- boşa harcamak
- to dissipate, to misspend, to fritter sth away (on sth)
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
heder — (A.) [ رﺪه ] yazık olma, boşa gitme. ♦ heder etmek yazık etmek, yitirmek, boşa harcamak. ♦ heder olmak yazık olmak, yitmek, kaybolmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
havyar kesmek — argo çalışmadan vakit geçirmek, vakti boşa harcamak Bu adam bir gün doğar, fena bir aile içine girer, haylaz olur, mektebin arka sıralarında havyar keser, daima tekdir edilir. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
piç etmek — tkz. 1) (bir işi) yapayım derken bozmak, çıkmaza sokmak 2) (bir işi) tadını kaçırmak, tatsız bir durum yaratmak Can sıkıntısı, pişmanlık ve öfkenin, bu Vaniköy akşamını nasıl piç edeceğini şimdiden kestirebiliyordum. A. İlhan 3) (bir işi) boş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pineklemek — nsz 1) Uyuklamak, uyuklar gibi hareketsiz kalmak İki gün hemşehrilerinin kahvesinde pinekledi. Ö. Seyfettin 2) mec. Boşa zaman harcamak 3) mec. Bir yerde hiçbir iş yapmadan oturmak Senin gibi babaevinde ... pinekleyen taze dul çok! H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
telef — (A.) [ ﻒﻠﺕ ] 1. ölme. 2. boşa gitme. ♦ telef etmek harcamak, tüketmek, yok etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
abilti gabilti — yok etmek, boşa gidermek, boş yere harcamak … Beypazari ağzindan sözcükler